14 Haziran 2012 Perşembe

İyi ki...




Tekrar blog yazmaya başlamak istiyorum...  hadi bakalım...

Oğluş 18 Mayıs itibariyle bir yaşını doldurdu... Bu arada türlü türlü numaralar öğrendi... son numaramız sağa sola öpücük yollamak... Dudaklarını büzemese de hala, elini kocaman gülümseyen ağzının üstüne getirip birden ileri atarak öpücükler yolluyor... Se.da Sa.yan misali...
Öp dediğimiz zamanda dudaklarını yanağımıza değdirip öp diyor...
Bir büyüğün parmağından destek aldıysa koridorlarda fırtına gibi esiyor... Parmak bulamazsa yavaşça ayağa kalkıp oynak bir zemin üzerinde yürüyormuşcasına dikkatli ve titiz adımlar atıyor yavaş yavaş...
Anne düşkünü oldu, ben de Atlas düşkünü.. ama çok çok yoruyor...  
koltuğa tutunup yürürken birden yüzüme bakıp kafayı sola yatırıyor ve bana gülümser bir poz veriyor... Sanki bak ben çok sevimliyim farkında mısın der gibi... 
Emmeye son gaz devam ediyor.. Beni görüp sarıldıktan sonra gözlerimin içine bakıp "Meame" diyor.. Bunun da anlamı "Hadi öptük, koklaştık biraz da emzir de rahatlayayım" olmalı :)
Arabayla gitmelerimize alıştı sanırım, trafik çok sıkışık ve kendisinin açlık, uyku gibi bir problemi yoksa genelde ağlamıyor...
Yani kısaca hayatımın tek neşesi.. hayatımın tek anlamı... büyüyor...