30 Aralık 2011 Cuma

2011 vs. 2012

2011 benim için nasıl geçti??? Bu yılın en güzel yanı , belki de tek güzel yanı "ANNE" olmaktı...
Bir yılın hayatınızın en güzel yılı olması için bu yeterli aslında :)) Gerisini  boş vereyim gitsin...
2012 inşallah herkes için çok daha güzel bir yıl olur...
İşte benim 2012'den beklentilerim & dileklerim:

1. Mutlu olayım, çok mutlu olayım... Mutlu olmamam için hiçbir sebep yok be Santa :) Beni mutsuz eden o anlamsız sebepler ortadan kalksın..
2. Atlas için sağlık, huzur, mutluluk dolu bir yıl olsun... Dişleri çıksın, daha çok meyve yesin.. Az gazlı, bol koşmalı, bol konuşmalı, az düşmeli, bol gülmeli bir yılı olsun..
3. İş yerimde huzurlu olayım.. Kimse benimle uğraşmasın ben kimseyle uğraşmayayım .. başarıdan başarıya koşayım:)
4. Kilo vereyim, 2013'e 80 kilodan fazla girmeyeyim..
5. Sinirlerim hiç gerilmesin ama yüzüm gülmekten gerilsin..
6. Saçlarım sağlıklı olsun :)
7. Artık şu eksiklerimi tamamlayayım (spor ayakkabı, babet, bot, mont, tişört, bırt ve zırt)
8. PAram bereketli olsun...
9. 2012 'de olmadı 2013'te daha güzel bir evim olsun..
10.. Çok gezeyim.. Amerika olur Avrupa olur bir yurtdışı şart... Yurtiçinde de hafta sonları turları  yapayım...
11. Hayatımda aşk ve huzur olsun..

Amin :)

Bu dileklerimi önce kendim, sonra tanrım, sonra da varsa Santa duysun lütfen :)))

6 Aralık 2011 Salı

Yarın kuzunun 2.ivig gunü... Çok zor, oyle sıkışıyor ki kalbim... Bitanem keske o acıyı senin yerine ben çeksem..

16 Kasım 2011 Çarşamba

Hipogammaglobulanemi

Süt cocuklarında görülen hipogammaglobulanemi....
Bunu da gördük...
Doktorlara göre hiç hasta olmadan, hiç enfeksiyon geçirmeden farkedildigi icin çok şanslıyız.. Sans mı bu yoksa sakınan göze çöp batması mı?
İgg:171/145/160 (farklı tarihlerde)
Savunma antikorumuz yok gibi birseymis... Cocuğu yaz mevsimi,anne sutu ve benim bakımım korumuş... Geçireceği enfeksiyon agirlasabilir,kısa zamanda bronsit, zatürre veya menenjit gorulebilirmis... Antibiyotik alarak vücuduna zarar vermektense antikoru koruyucu olarak vücuduna vermek daha yararliymis...
Çok düşündüm,görünüşte hiçbir belirtisi olmayan bir cocuğa Mayıs'a kadar 21gunde bir damardan ilaç verilmesi fikrini kabul etmedim.. Sonra konuyla ilgili makaleler okudum...ivig:intravenoz immunoglobulin tedavisini öğrendim
Doktorlarla görüştüm... Sonuçta bebeğimi herkesten tecrit etmek yerine bu koruyucu tedaviyi kabul ettim... İyi de ermişim diyorum şimdi...çünkü hastanede bizimle birlikte ivig uygulanan bebekler de tıpkı bizim gibi çok sağlıklı bicir bicir görünüyordu...ama hepsi enfeksiyon geçirmiş bol bol antibiyotik almışlardı...
Tek sorun benim tombigime damar yolu acmak bir eziyetti... İlk kez bu kadar çok ağladı, ben de onunla... Zordu çok zor...
Neyse şimdi biraz rahatım bakalım 21 gün sonra ne yapacağız:(

24 Ekim 2011 Pazartesi

Anne blogları

Dönem dönem okuduğum bloglar ve yazdıklarım o kadar değişti ki.. İlk özgür kadın modundaki bloglarla başlamıştım, sonra diyet blogları, sonra düğün ve sonra bebek hazırlıkları... Şimdi ise tek derdim anne blogları :)
ne kadar çok anne blogger varmış meğer... Artık bir devir kapandı , hayatımın kalan kısmı anne olmaya devam edecek... Bütün annelerden birşeyler öğreniyorum... Takip ettiğim blogları burada listeleyeceğim... hadi bismillah..

22 Ekim 2011 Cumartesi

Bir blogta okumuştum(Can Ali ve Nihan'ın blogu), her bebeğin ve annenin kendi hikayesi varmış... ewet bizim de Atlas'la kendi hikayemiz var... Bu hikayeyi de gerçekten biz yazıyoruz... Oradan sadece ben yazıyormuşum gibi gozukse de Atlas bir o kadar etkili bu hikayeyi yonlendirmekte..
Bu arada ozellikle belirtmeliyim, Atlas'a yapmak istemediği birşeyi yaptırmak, yemek istemediği birşeyi yedirmek veya giymek istemediği birşeyi giydirmek çoook zor... Belki giymek istemedikleri konusunda biraz ısrarcı olabiliyorum ama yeterince ağlayıp bir sure mızırdanarak kesinlikle tepkisini gosteriyor.. Ornek: külotlu çorap, şimdi benim zorumla ilk aldığım çorabı giyiyor ama anlıyorum bundan hoşlanmadığını ve bir sonraki alışverişim Atlas'ın istediği gibi külotlu çorabın yerine geçebilecek daha yumuşak ama sıcak tutacak bir giyisi olacak.
Neyse, dediğim gibi bizim Atlas'la bir hikayemiz var... Ve benim de bazen yanlışlarım var. Mesela yanlış olmasına rağmen çikolata tattırmak gibi.Bundan vazgeçmeliyim, ben çok sevdiğim için onun da canı çekermiş gibi geliyor...
Tadını bilmesin diyorlar ama hamileyken yemiştim o zaman öğrenmemiş midir? ya da sütümden... yok yok yine de yapmamak gerek..
Bir de şu ek gıda meselesi var. Ben bebeğime şu hazır kaşık mamalarından vermek istemiyorum.. Keşke bir bahçem olsa orada kendim yetiştirsem meyveleri ve Atlas hep ondan yese... Ama böyle bir şansım da yok.. Yine de meyveyi meyve olarak yesin istiyorum, kavanozdaki hazır püreden yemesin..
Bu konuda benim gibi düşünenleri bulmalıyım... 
Bence ağır olmayan, alerjik olmayan herşeyi yiyebilmeli bir bebek.. tabii çok çok az tuzlu olarak ve tabii az yağlı.. Ne o öyle çavdarlı organik kahvaltı falan??? ne olmuş mis gibi peynir yumurta ve tam buğday unundan ekmekle yapılan kahvaltıya??